TANDOĞAN UYSAL: “Meclis Gergin, Bodrum Susuz: Şimdi Ne Olacak?”

Bodrum Belediyesi Meclis Toplantısı yine dopdolu geçti: bol laf, bol bağrışma, bol protesto… Yalnız küçük bir eksik vardı: Bodrum’un gerçek sorunları. Ama olsun, meclis siyasetin tiyatro sahnesi, alkışlar eksik kalmasın!

Bir yanda CHP, diğer yanda AK Parti… Kimi hükümeti eleştiriyor, kimi savunmaya çalışıyor. Bir söz isteyen var, bir söz vermeyen. Sonuç? AK Parti grubu bağırarak protesto edip salonu terk ediyor. Harika bir dramatik final. Bodrum halkı ise dışarıda, sessizce suyun akmasını, yolun yapılmasını, çöplerin toplanmasını bekliyor. Ama boşuna bekliyor. Çünkü meclisimiz siyaset meydanında, halk meydanda!

Bir yandan yaz sezonu kapıda. Su var mı? Yok. Deniz suyundan içme suyu üretme projeleri? Kim bilir hangi rafta. Musluktan su akacak mı? Bilemiyoruz, belki suyun da söz hakkı verilmemiştir!

Trafik? 

Yaza doğru Bodrum’da arabalar sağa sola değil, birbirinin üstüne binecek gibi. Çözüm var mı? Belki yeni bir kavşak tartışması. Belki de “sabır” önerisi. Çünkü sabır her zaman mecliste gündem dışı kalmaz.

Kıyılar? 

Kumbahçe plajı plaj mı, yoksa bir gün tamamen şezlong cennetine mi dönüşür? Orada da sahil, halk ile işletmeler arasında pinpon topuna dönmüş gibi. Her yaz bir bakıyoruz: deniz hâlâ orada mı, yoksa işletmeye mi devredildi?

Devlet memuru lojmanları? 

Bodrum’a tayinle gelen memurlar, astronomik kiralar karşısında “lojman neydi, ne oldu?” diye soruyor. Ev kiralamak, neredeyse Mars’a üs kurmak kadar maliyetli. Çözüm? Belki de hiçbir yerel meclisin gündemine sığmayacak kadar büyük!

Ve tabii esnaf… Kötü ekonomi yönetimi, artan maliyetler, kiralar, elektrik faturaları… Bu yaz Bodrum esnafı kirayı mı ödeyecek, mal mı alacak, elektrik mi yatıracak, müşteri mi bekleyecek, yoksa “bir kapı kapatıp bir kapı açar” diyerek başka sektörlere mi yönelecek? Belediye kafelerindeki fiyatlar da dar gelirliyi “dış kapının mandalı” ilan etmiş gibi.

Ama meclisimiz bunları konuşacak vakit bulamıyor. Çünkü öncelik büyük siyaset! Sanki Ankara meclisi… Oysa Bodrum’un susuzluğu, trafiği, konut krizi, kıyıların paylaşımı, esnafın ayakta kalma mücadelesi acil çözüm bekliyor.

Final: 

Hepimiz aynı gemideyiz, ama geminin kaptan köşkünde bağrışma ve protesto var. Direksiyon tutulmuyor, rotayı kim çizecek belli değil. Birlik ve beraberlik mi? Belki bir sonraki toplantının “temenni” bölümünde konuşulur…

Ama merak etmeyin sevgili Bodrumlular; siz yeter ki bekleyin. Meclis bir gün gerçek gündemi de konuşacak. Belki. Umut fakirin ekmeği sonuçta…