TANDOĞAN UYSAL: Prof. Dr. Aydın Ayaydın Türk siyasetinde yeni bir tarih yazıyor
Seçimi kaybetti ama Muğla’yı bırakmadı. Belki de Türkiye siyasi tarihinde bir ilke imza atıyor Prof. Dr. Aydın Ayaydın. Genellikle seçim sonuçlarının ardından kaybeden adaylar sessizliğe gömülür, sahadan çekilir. Ama Ayaydın öyle yapmadı. AK Parti’nin Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak girdiği yarışta ipi göğüsleyememiş olabilir, ama siyaseti bir makam mücadelesi değil, hizmet meselesi olarak gördüğünü adım adım ispat ediyor.
Türk siyasetinin duayenleri arasında yer alan Ayaydın, halkın dilinde artık “Muğla’nın Aydın Ağabeyi” olarak anılıyor. 73 yaşındaki bu tecrübeli siyasetçi, seçimi kaybetmesine rağmen Muğla’dan ayrılmadı, tam tersine bölgenin dertleriyle daha yakından ilgilenmeye başladı.
Seçimi Kaybetti Ama Mücadelesi Bitmedi
Prof. Dr. Ayaydın, seçimden sonra görevini tamamlamış gibi çekilmek yerine, daha da aktif bir rol üstlendi. Muğla’nın çözüm bekleyen sorunlarını ilgili bakanlıklarla paylaşmaya devam ediyor. Yerelde karşılık bulmayan pek çok sorun, onun aracılığıyla Ankara’ya taşınıyor. Gerektiğinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile doğrudan temas kurarak Muğla halkının taleplerini aktarıyor. Bu tavır, Ayaydın’ın siyaset anlayışının sadece seçim sandığıyla sınırlı olmadığını, halkla kurduğu gönül bağının çok daha derin olduğunu gösteriyor.
Aydın Ayaydın’ın Gayreti CHP’de Rahatsızlık Yaratıyor
Bu aktif tutum, doğal olarak CHP’li yerel yönetimlerde bir huzursuzluk yaratıyor. Çünkü Ayaydın, seçimi kaybetmiş olmasına rağmen hâlâ Muğla’da karşılığı olan bir figür. Onun, iktidar nezdinde hâlâ etkili bir muhatap olarak kabul edilmesi, CHP’li yöneticiler açısından siyasi bir handikap olarak görülüyor. CHP Muğla İl Başkanı Zekican Balcı’nın yaptığı açıklamalarda bu rahatsızlığın izlerini açıkça görmek mümkün.
Muğla’nın “Aydın Ağabeyi”
Ancak halkın gözünde Ayaydın’ın yeri farklı. Siyasi görüşü ne olursa olsun, Ayaydın’ın mütevazı ve çözüm odaklı yaklaşımı, Muğla’nın dört bir yanında takdirle karşılanıyor. Artık siyasi kimliğinden çok, halkla kurduğu bağ sayesinde “Aydın Ağabey” olarak anılıyor. Fakat CHP’li belediyelerin Ayaydın ile ortak bir masa kurmaktan kaçınması, Muğla’nın çözüm bekleyen sorunlarının daha da kronikleşmesine neden oluyor.
Cumhurbaşkanına Ulaşan Tek İsim: Aydın Ayaydın
Ayaydın’ın, Muğla’nın meselelerini doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletebilmesi, yerel siyasette fark yaratan bir ayrıcalık. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın şu ana kadar Cumhurbaşkanı ya da Bakanlıklar düzeyinde bir temas kuramaması, kamuoyunda sorgulanan bir durum haline gelmiş durumda. Bu fark, Muğla’da seçmeni daha da bilinçli hale getiriyor.
Çevre Bakanı Murat Kurum ile Temas: “Sahipsiz Muğla Olmaz” Mesajı
Ayaydın’ın geçtiğimiz günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile yaptığı görüşme, onun halk için verdiği mücadelede yeni bir adım oldu. Bodrum başta olmak üzere kıyı bölgelerinde yaşanan çevre tahribatı, kaçak yapılaşma ve altyapı yetersizlikleri gündeme geldi. Ayaydın, Muğla’nın doğasını ve yaşanabilirliğini tehdit eden bu sorunlara karşı hazırladığı çözüm dosyasını Bakan Kurum’a sunarak, “Sahipsiz Muğla olmaz” mesajını net biçimde verdi.
Siyasi Rekabetin Gölgesinde Kalan Muğla
Bugün Muğla’da yaşanan tablo, Türkiye’ye çok şey anlatıyor. Bir yanda seçimi kaybetmiş olmasına rağmen halkla bağını koparmayan, mücadele etmeye devam eden bir isim var. Diğer yanda, sadece siyasi rekabet gözlüğüyle bakan ve iş birliğini geri çeviren yerel yönetimler… Oysa Muğla’nın geleceği, partiler üstü bir akılla, ortak çözüm anlayışıyla şekillenebilir.
Her İlin Bir Aydın Ayaydın’a İhtiyacı Var
Prof. Dr. Aydın Ayaydın’ın bu tavrı, siyasette nadir rastlanan bir örneklik taşıyor. Makamı değil, memleketi önceleyen bu yaklaşımı gören yurttaşlar arasında şu cümle günden güne yayılıyor:
“Her ile bir Aydın Ayaydın nasip etsin Allah, hele ki seçimi kaybedenlerinden.”
Tandoğan Uysal
